Nevin Sevük yazdı: Çay koyun baştan başlıyoruz!
“…Ekonomi, kutuplaşma ve anti-demokrasi uygulamalarla kolu kanadı kırılan, az biraz vicdanı temiz, akl-ı selim olan halk görüyor. AKP giderse bırakacağı enkazın altından kalkılamaz algısıyla uyutulan halk, sofrasında eksilen zeytin tanesinden anlıyor: Gemi batıyor…”
NEVİN SEVÜK
İttihatçılar entübe olmuş Osmanlı’yı İngiliz ekseninden Alman eksenine aldıklarında, Menderes paldır küldür dümeni Amerika’ya kırdığında ve sonrasında zaman zaman derin yaralar aldı fakat bu denli paramparça, bu denli yitik değildi ülke.
Biz daha çok özgürlük, daha çok medeniyet düşlerken; baskı, zulüm, kin, nefret, tehdit, kan ve katliamla beslenen bu iktidarla kendimizi Ortadoğu’nun cehaleti ve kaosu içinde gulugulu kabilesi olarak buluverdik.
Siyasal dinsel söylem, can havliyle sarıldıkları kafatası milliyetçi ittifakın çirkef çamurunda debelenirken bizden her geçen gün daha çok itaat beklediler. Tükenmiş politika açmazında iktidarı kaybetmeyle yüz yüze gelince telaşlanıp saldırganlaştılar, korku imparatorluğu yaratmaya çalıştılar.
Bizi bölerek yönetmeye, bizi kutuplaştırarak birbirimize kırdırmaya başladılar, ülkeyi iç savaşın eşiğine getirip bıraktılar.
Asli hedefleri; ne Türkiye İslam Cumhuriyeti davası, ne Üç Tarz-ı Siyaset sevdası idi.
Gördük ki;
Dinamidi döşediler.
Ülkeyi dibe vurmaya görevliler.
Hepimizin sonu olmaya yeminliler.
Gemi batıyor!
Ekonomi, kutuplaşma ve anti-demokrasi uygulamalarla kolu kanadı kırılan, az biraz vicdanı temiz, akl-ı selim olan halk görüyor.
AKP giderse bırakacağı enkazın altından kalkılamaz algısıyla uyutulan halk, sofrasında eksilen zeytin tanesinden anlıyor.
Gemi batıyor.
Hak, hukuk, adalet, demokrasi, özgürlük ve eşitlik adına…
Ezilen, sömürülen, horlanan, öldürülen, güpegündüz kaybedilen, işçisi, emekçisi, yoksulu, inananı, inançsızı…
Umutsuz değiliz!
Şu an en çok ihtiyacımız olan birliktelik ruhu ve örgütlülük bilinci ile…
Tam zamanı!
Faşizmin bu cenderesini aşma konusunda sana, bana, hepimize görevler düşüyor.
Partizanı, sempatizanı, taraftarı, üyesi olduğumuz konfederasyonları, meclisleri, sivil toplum örgütleri, partileri, CHP, HDP, IP, TKP, EP, SP ve AKP tabanını aşındıracak Deva Partisi’ni, Gelecek Partisi’ni ve hatta AKP içinde uzlaşmacı, cumhuriyetle sorunu olmayan, okuyan, düşünen muhafazakarları muhalif güçler arasındaki farklılığa bakmadan,
‘Yol farklı olsa da menzil bir’ diyerek faşist, diktacı AKP-MHP rejimine karşı birliğe zorlayalım.
Toplumun her katmanından insan temsilcilerini bir araya getirip demokrasi etrafında örgütlenerek güçlü bir yurttaş ittifakı oluşturalım. Toplumsal demokrasi ittifakını ülke geneline yayalım.
Muhalefeti büyütelim.
Başımıza tebelleş olmuş bu belayı hep birlikte defettikten sonra diyeceğiz:
“Çay koyun baştan başlıyoruz!”