Dolar 38,8281
Euro 43,4834
Altın 3.977,44
BİST 9.643,70
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin 23°C
Hafif Yağmurlu
Mersin
23°C
Hafif Yağmurlu
Per 24°C
Cum 25°C
Cts 28°C
Paz 24°C

Selahattin Demirtaş’a 2 yıl 6 ay hapis cezası: Toplam cezası 57 yılı buldu!

Selahattin Demirtaş’a 2 yıl 6 ay hapis cezası: Toplam cezası 57 yılı buldu!
19 Temmuz 2024 17:38
115
A+
A-

Eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Mersin 14. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada, çeşitli tarihlerde yaptığı konuşmalar nedeniyle toplam 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Böylece Demirtaş hakkında bugüne kadar verilen hapis cezaları toplamı 57 yıl 6 ayı buldu.

 

ABİDİN YAĞMUR

 

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında Ankara, Diyarbakır, Mardin ve Mersin’deki çeşitli konuşmaları nedeniyle “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini aşağılamak” ve “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlamasıyla açılan dava, Mersin 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Sabah 10.00’da başlayan duruşma akşam 17.00’de sona erdi. Mahkeme, Selahattin Demirtaş’ı TCK madde 301 (Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini alenen aşağılama) uyarınca 1 yıl 3 ay, TCK 216 (Halkı Kin ve Düşmanlığa tahrik) uyarınca da 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.

 Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında Ankara, Diyarbakır, Mardin ve Mersin’deki çeşitli konuşmaları nedeniyle açılan dava, Mersin 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Selahattin Demirtaş, suçlamalara karşılık şunları söyledi: ” Doğrusu mütalaa kopyala yapıştır olduğu için anlatım ve imla hataları aynı. Binlerce sayfalık savunma ve deliller dikkate alınmamış. Demokratik hukuk devleti olması şart değil, herhangi bir ülkede bu mütalaayı okutsak kimse bir şey anlamaz Hukuki değerlendirme adına yek bir satır yok. Devlet işkence de yapmış olsa, katliam da yapmış olsa savcıya göre Demirtaş’ın bedel ödemesi gerekir. Velev ki devlet bu suçları işlemiş olsa bile savcıya göre Kürt siyasetçi Demirtaş ceza almalıdır. Ben Kürt siyasetçi değil de faşist siyasetçi olsaydım, Ankara’nın ortasında birini öldürtseydim, cinayete azmettirseydim tehdit etseydim bana soruşturma açılmazdı.”

 

“BANA HAKARET ETMEK DEVLETTE PRİM YAPIYOR”

 

“Nedim Şener, Hilal Kaplan bana açıkça hakaret ediyor. Diyorlar ki yargı bizi korur. İşte savcılığın bu mütalaasına güveniyorlar. ‘Her şehit için bir HDP’li vekil indireceksin’ demek ifade özgürlüğü sayıldı. Hilal Kaplan bana ‘katil’, ‘terörist’ dedi ödüllendirildi, TRT yöneticisi oldu. Bana ceza veren hakimler yükseldi. Bana hakaret etmek, devlette prim yapıyor. Demirtaş’ın ekmeğini yemek furyaya dönüştü. Hakaret et, kendini devlete ispatla. Yıllardır bu muamele ile karıştık.”

 

“BUNLAR DEVLETİ KORUYOR BİZ ZARAR VERİYORUZ, ÖYLE Mİ?”

 

Sedat Peker’in ‘oluk oluk kan akıtacağız’ sözlerini hatırlatan Demirtaş, savunmasına şöyle devam etti:

“Farkımız ne Peker ile Çakıcı ile? Onlar ırkçı faşist, ben Kürdüm. Farkımız bu. Ama problem şu; ben de bu ülkenin vatandaşıyım. Düzeni, sistemi, anayasayı değiştirmek için uğraşan bir siyasetçiyim. Türkiye Cumhuriyeti devletine zarar verecek bir iş yapmadım. Irmağının akışına ölürüm diye türkü söyleyip de ırmakları yabancılara satmadım, dereleri satmadım, zeytinlikleri satmadım. Bunlar devleti koruyor, biz zarar veriyoruz öyle mi? Peker, devletten korku iklimi yaratmak için görev aldığını sonradan itiraf etti. Ben de bunu durdurmak için konuştum 55 yıl ceza aldım.”

 

“BENİM TÜRKLERLE BİR SORUNUM YOK”

 

Barış Ünlü’nün ‘Türklük Sözleşmesi’ kitabına atıf yapan Demirtaş “Türklük Sözleşmesini imzalayan herkes devlet için muteberdir. ‘Ben bunu imzalamam’ derseniz vay halinize. Türk bile olsanız fark etmez. Benim de Türk arkadaşlarım var; Türk bakkalım var, Türkçe konuşuyorum, Türkçe yazıyorum, 7 tane Türkçe kitabım var. Türklerle bir sorunum yok. Ben Kürdüm, Türklük Sözleşmesini imzalamak istemiyorum. Ben bu halimle bu ülkenin vatandaşı olmak istiyorum. Bakın bir duvar yazısı: Türk isen övün değilsen, itaat et.. Ben ceza aldığım bu konuşmaları yaparken Cizre’de duvarda bu yazıyordu” diye konuştu.

 

 

“DEĞİL 55 YIL, 55 BİN YIL DA VERSENİZ İNSANLIK ONURUNU SAVUNURUM”

 

Sokağa çıkma yasakları döneminde yaşananları hatırlatan Demirtaş, “Taybet İnan 65 yaşlarımda, kendi evinin önünde cenazesi 7 gün sokakta kaldı. Yalvardım, dedim ‘yapmayın’. Kadının cenazesi ailesinin gözü önünde çürüyor, yapmayın dedim. İslamcı hükümetin iktidarında Kürt Taybet İnan’ın cenazesi ortada kaldı. Ben Kürt siyasetçi olarak bu Kürt kadının hakkını savundum. Değil 55 yıl, 55 bin yıl da ceza verseniz savunurum. Ben insanlık onurunu savunurum. Siz de insanlık onurunu savunana ceza verirseniz devlet mafyaya döner. Özel hareket polisi eve girdi, spermlerini yatağa bıraktı. ‘Geldik yoktunuz’ yazdılar duvara. Ne terörle mücadelesi? Ben bu devleti eleştirmişim. Bunlar yapıldı, daha ne işkenceler yapıldı. Raporları okusak dehşete düşersiniz” dedi.

 

“DARBEYE ZEMİN HAZIRLAMAK İÇİN YAPMIŞ OLABİLİRLER”

 

“Bunlar o dönemde görevde olan askerlerdi. JÖH, PÖH komutanları darbeden tutuklu. Hiçbir yargı mensubunun aklına bu gelmiyor mu? Acaba bütün bu yıkımı darbeye zemin hazırlamak için yapmış olamazlar mı? Bal gibi öyleydi. Devlet buydu işte. Benim orada eleştirdiklerimin hepsi darbeden tutuklu. Cizre’de ev yıkıp sivile işkence yapacağına inanmıyorsun ama Meclis’i bombaladı bu insanlar. FETÖ’cüler kadar ‘taş üstünde taş koymayın’ diyen Erdoğan da suçlu. Hukukla bağı olmayana devlet diyemezsin, çete olur ancak. Çeteye hakaret diye bir suç olmadığına göre benim beraat etmem lazım.”

 

“BUGÜN CEZAEVİNDE KONUŞUYORUM, YARIN BAKARSINIZ İKTİDARDAN KONUŞURUM”

 

Savunmasının devamında son sözlerini söyleyeceğini belirten Demirtaş, şöyle dedi: “Bizi hapiste tutabilmek için yapılan hukuksuzluğun faturasını toplum ödüyor. Dolar yükseliyor, enflasyon yükseliyor. Ekonomiyi, iktidarın aparatına dönüşen yargı çökertti. Demirtaş ve Kavala hapiste kalabilsin diye emekliler her ay 22 bin TL ödüyor. Memurlar bir maaş ödüyor. Tabiri caizse bedelli hapis yatıyoruz, parasını da siz ödüyorsunuz. Neden? Bu iktidar kalabilsin diye. Bugün cezaevinde konuşuyorum, yarın bakarsınız iktidardan konuşurum. İddialıyım. Bir gün Selahattin Demirtaş olarak bu ülkeyi halkın desteğiyle ben yöneteceğim. İntikamcı olmayacağız. Bana bugün ceza verirseniz peynire, domatese biraz daha zam yapmış olacaksınız. Hukuka güveni biraz daha azaltacaksınız.”

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.