Mezitli’de Çevre Düzeni Planı’na sanayi sitesi alanı olarak işaretlenen, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile acele kamulaştırılmasına karar verilen 360 dönümlük alanda narenciye bahçeleri bulunan vatandaşlar hem plan değişikliğine hem acele kamulaştırma kararına karşı mahkemeye gitti. Kamulaştırılmasına karar verilen alanın tamamının sulanabilir tarım arazisi olduğunu, arazi üzerinde yaklaşık 30 bin narenciye ağacı olduğunu ifade eden davacı vatandaşlar, “Arazilerimizin tamamı tapulu. Denize 1200 metre, anayola 800 metre olan bir yer. Burada büyük bir rant var. Bu rant için bizim gibi çiftçileri heder edecekler” diyor.

Güney gazetesinden Abidin Yağmur’un haberine göre, MHP’li belediye meclisi üyesi Bünyamin Önel’in öncülük ettiği Mezitli Sanayi Sitesi Kooperatifi, ilçeye şehir dışında yeni bir sanayi sitesi kazandırmak iddiasıyla çalışmalar yürütmüş ve Davultepe’de 360 dönümlük bir alanın imar planlarına sanayi alanı olarak işaretlenmesini, arazinin acele kamulaştırılması kararının çıkmasını sağlamıştı. Ancak kooperatifin sanayi sitesi için bulduğu arazi şehir dışında değil, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı’na 800 metre mesafede, yerleşim alanlarının ortasında. Üstelik söz konusu arazi çorak, kıraç arazi de değil, sulanabilir tarım arazisi ve üzerinde 130 çiftçi ailesine ait yaklaşık 30 bin narenciye ağacı var.

Yıllardır ekip biçtikleri tapulu arazilerinin önce sanayi alanı ilan edilmesine, sonra acele kamulaştırma kapsamına alınmasına karşı vatandaşlar mahkeme yoluna gitti.

“BAKANA ANLATTIKLARI ARAZİ İLE BURASI FARKLI”

Bahçe sahibi çiftçiler, 2 yıldır yaşadıkları sorunu Güney gazetesine anlattı. Vatandaşların görüşleri şöyle:

İbrahim Kaplan: “Bizim 360 dönüm arazimizi sanayi sitesi diye ayırdılar. 2019’dan önce bu arazi tarımsal sanayi bölgesi diye ayrılmıştı. 700 dönümdü. Şimdi 360 dönümü sanayi bölgesi olarak ayrıldı. Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne, Çevre Müdürlüğü’ne dilekçelerimiz var. 2019 yılının Ekim ayında verdik. Dilekçelerin alındığına dair belgemiz de var. Bu arazilerin narenciye bölgesi olduğunu, 3 dönüm boş arazi bile bulunmadığını belirttik. Ancak dilekçemize yanıt alamadık. Kamulaştırmayı durdurmak için elimizden gelen çabayı gösterdik. İtiraz dilekçelerimize yanıt alamadık. Bakanlığa götürmek istedik. Bütün siyasi partiler bizi oyaladılar. Bizi beşiğe takıp sallıyorlar. CHP’ye varıyorsun Ak Parti çözer diyor. Ak Parti’ye varıyorsun Büyükşehir kamulaştırma gerçekleştirecek diyor. Biz bu işin üzerindeyken burayı acil kamulaştırmaya aldılar.

1960’larda DSİ bu araziye su getirmiş. Bu tarımsal arazinin yok olmasına biz izin vermek istemiyoruz. Bu tarım arazisinin tamamı tapulu. Hiç boş alan yok. Hesaplara vurdu mu 30 bin civarında narenciye ağacı var. Biz bu 30 ağacın telef olmasını istemiyoruz. Bizim ailelerimiz geçimlerini buradan sağlıyor. Biz çiftçiyiz. Bizim içimizde bir tane sanayici de yok, bir tane okumuş da yok ama çocuklarımızı okutmaya çalışıyoruz. Bunu da narenciyeden aldığımız parayla karşılıyoruz. Buraya tarıma elverişli arazi değil raporu verilmiş diyorlar ama biz bunları hiç görmedik. Bize ne rapor ne harita gösteriyorlar. Sayın bakana kıraç arazi diye gösterilen yer ile buranın farklı olduğunu düşünüyoruz.”

“BU YAŞIMDAN SONRA SANAYİDE KALFALIK MI YAPACAĞIM”

Saadettin Erşahin: Sanayi sitesi için ilk başta daha yukarda bir yer gösterilmiş. Ekilmeyen, dikilmeyen bir yer. Sonra o yer buraymış gibi, bizim dava konusu olan yere aktarılmış. Burada bir art niyet var. Denize 1 km mesafede, denizi panoramik olarak gören yere kaydırılmış. Hayırdır. Benim daha yukarda yerim var, samimi söylüyorum gelsinler oraya yapsınlar. Amaç o değil. Amaç sanayi sitesi değil. Bunların yapmak istediği şu. Kamulaştırmayı alacaklar, gelip bahçe saymaya başladılar, vatandaşa korku veriyorlar. Buralar kamulaştırılacak. ‘Size olsa olsa 100 verirler. Ama 120 verecek var ha’ diyecekler. Bahçe topladıktan sonra ‘kusura bakmayın, biz sanayi sitesini buraya yapamadık’ diyecekler. İmar planı tadilatı isteyecekler. Bizim 100 liraya giden yerlerimiz mis gibi inşaat alanı olacak. Amaç bu. Kimse kimseyi kandırmasın. Bu işin içinde çok büyük adamlar var. İsim vermeyeyim şimdi, işin içinde büyük adamlar da var. Dört tane esnaf odası yöneticisiyle konuşuyorsun. Ya buranın sahibi biziz. Bir kere de bize sorun ya. Mezitli sanayi sitesi 17 dönüm. Burada aldığınız alan 300 dönüm. Hayırdır bu kadar büyük araziyi ne yapacaksınız ya. Amaç sanayi sitesi değil. Amaç dalavere. 1960’larda buraya DSİ kanal getirdi. Buralarda biz senelerdir tarım yapıyoruz. Buralar bizim atalarımızdan kalma. Burası bana uygun değilse sanayiciye nasıl uygun. Buralar alınırsa biz ne yapacağız. Ben 70 yaşındayım. Bu yaşımdan sonra sanayide kalfalık mı yapacağım?”

“15 SENE SONRA BİR DAHA SANAYİ SİTESİ YERİ Mİ ARANACAK?”

Bayram Keskin: “Şu anki sanayi sitesi Gazi Mustafa Kemal Bulvarı’na 300 metre mesafede. Burada yeni yapacakları sanayi sitesi ise 800 metre. Farkı ne? Bu sanayi sitesi şehrin içinde kaldığı için kalkıyor. 15 yıl sonra tekrar mı sanayi yeri aranacak. Bu kadar halk, bu kadar çiftçi mağdur edildikten sonra yeni sanayi sitesi alanı mı aranacak?”

“RANT İÇİN BİZLERİ HEDER EDECEKLER”

Abdullah Gök: Mezitli sanayi sitesi olarak planlanan bölgede nesillerdir tarımla uğraşan, istihdam sağlayan, ülkesine vergisini veren, ihracat yapıp döviz kazandıran çiftçileriz. Elleriyle toprak taşıyıp buraları tarıma elverişli hale getiren insanlarız. Ne yazık ki bizim görüşlerimiz alınmadan buralar için acele kamulaştırma kararı çıkarıldı. Devlet büyüklerimiz garip gurebayı koruyacağız diyorlar. Bu konuyla büyüklerimizin ilgilenmesini bekliyoruz. Çiftçinin, garip gurebanın hakkını savunacağız diye söz verdiler. Biz buna güveniyoruz. Devlet büyüklerimizin buna bir an önce el atmasını bekliyoruz. Unutmasınlar ki bizleri korumak, çiftçiyi korumak bütün milleti korumaktır. Arazilerimizin tamamı tapulu. 1960’lı yıllardan beri burada sulama kanalı var. Bunlar göz ardı edildi. Denize 1200 metre, anayola 800 metre olan bir yer. Burada büyük bir rant var. Bu rant için bizim gibi çiftçileri heder edecekler.