“Yaşlılık olağan, emeklilik haktır”

DİSK Emekli-Sen Mersin Şube Başkanı Özcan Damla, yaşlı yoksulluğu giderek artığını belirterek “Sıfır zamma mahkûm edilen emekliler ve hak sahibi yaşlılar açlık, yoksulluk ve sefalet üçgenine hapsediliyor.  Emekli aylıklarının sistematik olarak düşürülmesi, yaşlı yoksulluğunun artışındaki en büyük etkendir” dedi.

DİSK Emekli-Sen Mersin Şube Başkanı Özcan Damla, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı.

Damla, “1 Ekim Dünya Yaşlılar Gününü, mücadele ederek, yaşlıların gasp edilen haklarını geri isteyerek geçirmek zorundayız. Ve herhalde, Dünya Yaşlıların Gününde, yaşlıların ve emeklilerin sokaklara dökülüp haklarını yüksek sesle haykırmak zorunda kaldığı tek ülkede yaşıyoruz” dedi.

Dünya ve Türkiye nüfusunun yüzde 10’undan fazlasını yaşlıların oluşturduğuna değinen Özcan Damla, “Bu oran giderek artıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına göre, yaşlı nüfus sayısı 8 milyon 722 bin 806’ya yükseldi. 9 milyona yakın yaşlının en temel hak ve özgürlükleri ise ısrarla tanınmamaya devam ediyor. Yaşlıların “yaşlılık” çatısı altında tek ve muhtaç bir kesim olarak ele alınması, yaşlılara yönelik sosyal politikaların da yardımlardan ileriye gidememesine neden oluyor.  Yaşlılar, sosyal politikaların yetersizliği nedeniyle ekonomik olarak güçsüzleşiyor, sosyal yaşamın dışına itiliyor, ulaşım ve sağlık hizmetleri başta olmak üzere kamusal hizmetlere erişimi engelleniyor. Tüm bunlar toplumdaki ayrımcılık pratiklerine bir yenisini; yaş ayrımcılığını da ekliyor. Yaşlılığın, yaşamın doğal bir evresi olduğu gerçeği göz ardı ediliyor; yaşlılar adeta bütçede bir gider kalemi olarak görülüyor” ifadelerini kullandı.

“YAŞLI YOKSULLUĞU ARTIYOR”

Yaşlılığa dönük sosyal politikaların başında gelen emeklilik hakkının, on yıllar boyunca alın teri dökerek çalışan insanların, ömürlerinin geri kalanında yaşamak için çalışmak zorunda kalmamalarını sağlamayı amaçladığına işaret eden Damla, “Bu hakkın tam ve etkin kullanılmasının yolu, yaşlıların emeklilik döneminde yurttaşlık haklarının tümüyle korunması ve gelirlerinin insan onuruna yakışır bir düzeyde belirlenmesinden geçiyor.  OECD ülkelerinin yarısından fazlası, emeklileri enflasyonun etkilerinden tümüyle korurken Türkiye’de memur emeklileri resmi enflasyonun dahi altında zam alırken; kök aylığı belirli bir seviyenin altında olanlar işçi emeklileri her zam döneminde sıfır zamma mahkûm ediliyor. Sıfır zamma mahkûm edilen emekliler ve hak sahibi yaşlılar açlık, yoksulluk ve sefalet üçgenine hapsediliyor.  Bir kez daha vurguluyoruz: emekli aylıklarının sistematik olarak düşürülmesi, yaşlı yoksulluğunun artışındaki en büyük etkendir” dedi.

“EN BÜYÜK AKTİVİTEMİZ DOKTOR RANDEVUSU”

DİSK Emekli-Sen Mersin Şube Başkanı Özcan Damla açıklamasında şunları kaydetti:

“Avrupa’da yaşlıların üçte biri haftada en az üç saatini fiziksel aktiviteye ayırıyor. Türkiye’de ise yaşlıların en büyük fiziksel aktivitesi, hasta garantili şehir hastanelerinde bir doktordan diğerine yetişmeye çalışmaktan ibaret. Avrupa’da yaşlıların üçte birinden fazlası kültürel etkinliklere katılıyor. Türkiye’de buzdolabına yiyecek koyamayan, cep yakan faturalardan ellerini ısıtamayan yaşlıların kültürel etkinliklere ayıracak durumu yok.

Avrupa’da yaşlıların yarısına yakını turistik faaliyetlerde bulunuyor. Türkiye’de yaşlılar ortalama bir evin kirasını karşılamaya yetmeyen aylıkları nedeniyle tatil planı yapamıyor. Avrupa’da yaşlıların beşte birinden fazlası gönüllü faaliyetlere katılıyor. Türkiye’de ise yaşlılar yaşamak için zorunlu hale gelen hak talepleri eylemlerinden gönüllü faaliyetlere katılacak zaman bulamıyor.”