Dolar 34,3826
Euro 36,8470
Altın 2.970,27
BİST 9.184,82
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin 24°C
Çok Bulutlu
Mersin
24°C
Çok Bulutlu
Paz 22°C
Pts 22°C
Sal 23°C
Çar 22°C

“Canımızdan endişe ederek okula gitmek istemiyoruz”

“Canımızdan endişe ederek okula gitmek istemiyoruz”
10 Mayıs 2024 18:07
89
A+
A-

Eğitim sendikalarının, İstanbul’da öğretmen İbrahim Oktugan’ın öğrencisi taraşından öldürülmesi üzerine yaptığı iş bırakma çağrısına Mersin’de katılım yüksek oldu. Farklı sendikalarda örgütlü binlerce öğretmen derslere girmezken birçok okulda da öğrenci velileri çocuklarını okula göndermeyerek eyleme destek verdi.

 

İş bırakma eylemi yapan Türk Kamu-Sen’e bağlı Türk Eğitim-Sen, KESK’e bağlı Eğitim-Sen, Birleşik Kamu İş-‘e bağlı Eğitim-İş ile Memur-Sen’e bağlı Eğitim-Bir-Sen basın açıklamalarını ise ayrı ayrı yaptı.

Mersin İl Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelen Türk Eğitim-Sen üyesi eğitimciler, “Öğretmenine dokunma”, “Öğretmene sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır” yazılı pankartlar açtı.

Türk Eğitim-Sen üyeleri “Bakanlık uyuma, öğretmene sahip çık”, “Susma haykır şiddete hayır” şeklinde sloganlar atarak okullarda şiddet olaylarını protesto etti.

Türk Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Metin Ercan, “Okullarımızda öğretmene şiddet, mobbing, taciz, itibarsızlaştırma vakaları ciddi önlemlerin, yasal düzenlemelerin ve esaslı politikaların hayata geçirilememesi nedeniyle maalesef had safhaya ulaşmıştır” dedi.

 

“OKULLARDA GÜVENLİK GÖREVLİSİ YOK”

 

Disiplin yönetmeliklerinin yetersizliğine, eğitimcilerin itibarını zedeleyen şikâyet hatlarına, öğretmenleri tahkir eden açıklama ve yayınlara dikkat çeken Ercan, öğretmenlerin sosyal ve ekonomik haklarının gasp edilmesinin de mesleğin itibarını düşürdüğünü söyledi.

Ercan, “Çoğu okulumuzda güvenlik görevlisinin bulunmaması, güvenliğin sadece nöbetçi öğretmenler eliyle sağlanmaya çalışılması, kamera sisteminin olmaması şiddet olaylarına zemin hazırlamaktadır. Oysa her okulumuza güvenlik görevlisi alımı yapılması ve okullarımızın tamamında kamera bulundurulması hayati bir zorunluluktur. MEB’in bu konuda okullara bütçe tahsis etmesi, fedakârlıktan kaçınmaması çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

 

“BAKANLIK ÖZEL POLİTİKA OLUŞTURMALI”

 

Öğretmenleri hedef alan şiddet olaylarının ayrı bir suç kapsamında değerlendirilmesi, özel okullarda çalışan öğretmenlerin de kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılması gerektiğine değinen Ercan, “Eğitimde Şiddet Yasası çıkarılmasının yanı sıra meclis araştırma komisyonu kurulması, Türk Ceza Kanunu’nda eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmesi de Türk Eğitim-Sen’in öncelikli taleplerindendir. Eğitimde şiddetin önlenmesi için yasal düzenlemenin yer almadığı bir Öğretmenlik Meslek Kanununu hiçbir surette kabul etmiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığının mutlaka kamu/özel ayrımı yapmadan eğitimde şiddete yönelik özel bir politika geliştirmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

 

“ŞATAFATA GİDEN O PARALARLA KADROLU GÜVENLİK PERSONELİ ALINABİLİRDİ”

 

Türk Eğitim-Sen’in basın açıklamasının ardından Eğitim-İş Mersin Şubesi de Milli Eğitim Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. Eğitim-İş üyeleri burada, “Eğitimcileri korursanız geleceği korursunuz. Eğitimde şiddet yasasını çıkarın. Yeter artık” yazılı bir pankart açtı. Eğitim-İş üyeleri, “Saray değil, eğitime bütçe”, “Vurulduk ey halkım unutma bizi” şeklinde sloganlar attı.

Eğitim-İş Mersin Şube Başkanı Yakup Tekin, “Savaşlarda bile hedef alınmaması üzerine uluslararası anlaşmalar olan, dünyanın en güvenli mekanları olması gereken okullar, Türkiye’de şiddet sarmalının kucağına itilmiştir” dedi.

“Eğitimde şiddetin önlemesine dair tedbirlerin alınması için “daha kaç öğretmenin ölmesi gerekiyor” diye soran Tekin, “Her suç gibi bu suçun da azmettiricileri olduğunu biliyor, onları tanıyoruz. Öğretmenler çalışmıyor ya da çok rahat çalışıyor gibi yalan bir algıyı toplumda yaymaya çalışıp, böylece öğretmenin hakkını gasp ederken daha az itiraz gelmesi için uğraşan iktidar. Liyakatsizce atandıkları koltukları bir hükümdarlık alanı gibi kullanan, her fırsatta bir eğitim emekçisini aşağılamaya çalışan mülki amirler. Bugün eğitim emekçilerinin kendilerinin ve öğrencilerinin canlarından endişe ederek okula gidiyor olması en çok sizlerin eseridir. Yandaş bürokratlara 3’er 5’er maaş dağıtmak için, şatafat için, Diyanet’in garajındaki araç filosuna Avrupa ülkelerinin başbakanlarında bile olmayan araçlardan yenilerini katmak için bulduğunuz o paralar, okullarımızda öğrencilerimizin önünde birer öğün yemeğe, kadrolu temizlik ve güvenlik personeline dönüşebilirdi” ifadelerini kullandı.

“TÜM OKULLARINDA GÜVENLİK SAĞLANMALI”

 

Eğitimde şiddet yasasının acilen çıkarılması, faillerin toplumun vicdanını rahatlatacak ve yeni olaylar açısından caydırıcı olacak şekilde cezalandırılması gerektiğini ifade eden Tekin, “Özel ya da devlet okulu ayırmaksızın, tüm okulların güvenliği derhal sağlanmalıdır. Devleti yönetenler hem devlet okullarını güvenli hale getirmeli, kadrolu güvenlik personeli atamalı ve giriş kapılarına dedektörler koymalıdır. Özel okullarda da aynı güvenlik önlemlerinin alınması şart koşulmalı ve bu konuda sıkça denetim yapılmalıdır” dedi.

 

“Cinayetin tek faili yok”

 

Mersin Milli Eğitim Müdürlüğü önünde açıklama yapan bir diğer sendika da Eğitim-Sen oldu. Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül konuşmasına, sendikaların ortak eylem yapamamasını eleştirerek başladı.

Sümbül, “Bu ülkede okulda öğretmen öldürüldü. Söz bitti. Şiddetin, cinayetin tek bir faili olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz.  Cinayetin arkasındaki zihniyet, bizleri ötekileştiren, her fırsatta tehdit ederek hedef haline getiren, mesleğimizin itibarını ayaklar altına alanlardır” dedi.

Mlli Eğitim Bakanlığının özel ve kamu tüm okullarda güvenliği sağlaması gerektiğini belirten Sümbül, “Ahlak bekçiliğine soyunan RTÜK’ün toplumsal şiddeti başlıca gündemi haline getirip, mafya ve suç temalı TV yapımlarını denetlemesi sağlanmalıdır. İçine bin bir tane gereksiz ve hatta zararlı içeriklerle doldurulan müfredat yerine şiddetin çağdışı ve yanlış olduğunu öğreten, toplumsal yaşam dersleri içeren öğretim programları hazırlanmalıdır.  Kendimizin ve öğrencilerimizin canından endişe ederek okula gitmek istemiyor, can güvenliğimizin olmadığı bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.

Özel Sektör Öğretmenler Sendikası Mersin Temsilcisi Nebil Birtek de birçok özel okulda okul idarelerinin öğretmenlerin iş bırakma eylemini engellemesine tepki gösterdi.

 

“MECLİS SESİMİZİ DUY”

 

Eğitim-Bir Sen üyesi öğretmenler de Özgür Çocuk Parkında eylem yaparak cinayeti protesto etti. “Kınama mesajı değil şiddet yasası istiyoruz” yazılı pankart açan Eğitim-Bir-Sen üyeleri “Meclis sesimiz duy” şeklinde slogan attı.

Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Abdulla Çelik, eğitimde şiddet yasasının çıkarılması talebini içeren imza kampanyasına başladıklarını söyledi.

 

 

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.