Olgu Erol Karaaslan yazdı: Birlikte kazanmanın yolu

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde ülkemizde gittikçe otoriterleşen, muhafazakarlaşan, ötekileştiren bir çoğunluğa karşı ötekileştirmeyen, adalet, hakkaniyet, eşitlik ve özgürlük isteyen halk bir uçtan Adalet Yürüyüşü’nün enerjisi diğer uçtan da iktidarın şeytanlaştırdığı güçlerin etkileşimiyle büyük bir başarı yakaladı.

OLGU EROL KARAASLAN

Mersin’de bu başarıdan yanaydı.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Vahap Seçer yola “Benim tek derdim var. Herkesin ve her kesimin kardeşçe ve adilce mutlu olarak yaşamasıdır.” diye çıkmıştı.

5 yıllık görev süresinde de sosyal adaleti sağlamak için ayrım gözetmeksizin kent halkının ihtiyaçlarını önde tuttu ve bir hizmet ittifakı yarattı.

Sayın Vahap Seçer’in bu başarıyı yakalamasındaki ana etken birbiriyle aynı değerleri savunmayan, aynı ideolojik görüşte olmayan insanların birlikte yaşamasından doğan toplumsal yalnızlaşma hissinin önüne geçmesi, seslerini duyurmak isteyen, konuşmak isteyen, görünür olmak isteyen dezavantajlı kesimin yanında durması, dayanışma kültürünü yerleştirmesi ve sürdürmesi oldu.

Sosyal ekonomide “daha şanslı olanların avantajları en az şanslı olanların refahını iyileştirdiği zaman tamamen adildir.. Temel yapı, en az şanslı olanların başarı şansının olabildiğince yüksek olması durumunda mükemmelen adildir.”

İşte Mersin’de bu adaleti kurmak, adil yollarla sağlanan adil bir dağıtımı gerçekleştirmek için, ihtiyaç sahiplerine yarar sağlama haklarını gözetmek için, yaşlıların yanında durmak, çocukları korumak, kadının görünmeyen emeğinin gün yüzüne çıkması için çok büyük çalışmalar yapıldı.

Evet Mersin’de bir ittifak kuruldu. Sözünü, sesini duyurmakla, yaşamını anlamakla yükümlü olduklarımızla kuruldu.

İnanıyorum ki; 2019’dan bu yana geride ve bir başına bırakılmayan halk bir kez daha hem beraber yaşamayı hem beraber gelişmeyi seçecek, göstermelik olanla hakikatı ayıracaktır. Mersin yine adil olmanın, iyi kalmanın ve bunu ortaklaştırmak için mücadele edenlerin yurdu olacaktır.

Biz Başkanımızın yanında, en büyük zenginliğimiz olan farklılıklarımızla belki birbirimize benzeşmeden ama bir arada durarak tekrar başaracağız.

Birlikte kazanmak, demokratik siyaseti işlevsel kıldığımız ve onu koruduğumuz oranda mümkün olacaktır.

Yazarın dediği gibi “kendinde olmayanı kendine getirmek, kırılanları, dökülenleri omuzlarından sarsmak ve bir arada olmanın gücünü kitlelere taşımak sorumluluğu hepimizin omuzlarındadır.”

Birlikte kazanmanın tek yolu bu.