PAZARTESİ YAZILARI..
Fikir beyan etmek için geçerli ve doğru bir fikre sahip olmak gerekir ki tartışılmalı, konuşulmalı ve saygı gösterilmeli. Bu fikre sahip olmak için araştırmak, yerinde görmek, takip etmek, denemek, gözlemlemek gerekir.
Geçen hafta toplu taşıma ile şehir merkezine yolculuk yaptım. gidiş ve dönüş yolculuğunda şehir içi toplu taşıma araçlarında konrollü seyahatin ciddiye alınmadığını gördüm. 18 yolcunun olduğu araçta ben dahil 3 kişide maske vardı. Sosyal mesafe fazlasıyla sosyal konu olmuş ki mesafeyi ciddiye alan yoktu. Dezenfektanı hiç sormayın, çünkü öyle birşey görmedim.
Uyarı yok.
laylaylom…
***
Pandemi bitiyor her şey normale dönecek açıklamalarını pek akılcı bulmuyorum. Salgının dünyada başladığı ilk günlerden bu yana bilimadamlarının yaptığı açıklamalarda iki önemli nokta vardı. Birincisi her insan covid-19 taşıyıcısıdır, ikincisi ise bağışıklık bizi kurtarır.
Grip her sene yakalandığımız bir hastalıktır. Bağışıklık sistemimiz sürecin uzun ya da kısa olmasını, ayakta ya da yatarak tedavi ile hastalığımızı atlatmamıza yardımcı olur. Yani hepimiz potansiyel grip taşıyıcısıyız ve bağışıklık grip için önemlidir.
Bilim adamlarının pandemi açıklamasıyla aynı.
Yani herşeyin normale dönmesi için vucudumuzun covid-19 a karşı bağışıklık elde etmiş olması lazım. İşte zaman alacak önemli ayrıntı bu.
***
Gelelim gelecekteki sürece ne kadar hazır olduğumuza. Geçmiş süreç maske , gıda, dezenfektan v.b yardımlarla geçti. Evlerinde kalmak zorunda olan insanlara hobi, sağlık, psikolojik v.b destekler verildi. İhtiyaçların eldeki imkanlarla en azami yönde temin edilmesine çalışıldı. Valilik ve belediyeler bu konuda gerçekten imkanları doğrultusunda çaba gösterdiler.
Hatta şunu söyleyebilirim son aldığım rakamlara göre sadece Mersin Büyükşehir Belediyesi 155 bin kişiye gıda paketi ulaştırmış. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise 186 bin. Nufus oranıyla başarı oranı kursak Mersin Büyükşehir bu konuda büyük başarı elde etmiş görünüyor.
Peki yarından sonrası?
Yaz dönemi geldi. Özellikle sahil belediyelerinde artacak olan nüfusa göre bir eylem planı hazır mı?
Nasıl bir yol izlemeyi düşünüyorlar? Yoksa “salgın bitti, bir şey yapmaya gerek yok” mu diyorlar.
Bu konuda halk sağlığı uzmanları , psikolog, sosyologve sağlık kuruluşları ile ortak yürütmeyi düşündükleri projeler var mı?
Benim şu sıralar en çok merak ettiğim bu.
Umarım vardır.
Eğer yoksa salgının ikinci ve olacaksa diğer dalgalarının daha zor geçmesi sadece sağlık değil, ekonomik ve sosyal alanda daha da büyük krizlere yol açar..
***
Su faturaları konusunda MESKİ den videolu açıklama geldi. Faturaların yüksek olmasını sayaç okunmadan iki aylık tahmini tüketim faturası olarak biliyordum. Öyle değilmiş.
Videolu açıklama pek açıklayıcı olmadı ki her kesimden tepkiler yükseldi. Bu video iyi olmamış gibi, yeni bir video kaydı yapsanız daha iyi olacak gibi.
***
Son olarak Muharrem İnce’nin Haber Global ekranlarında yayını terk etmesine değinmek istiyorum.
Yayını terk etmesi partililer ve Muharrem İnce yanlıları tarafından her ne kadar doğru bir hareket olarak değerlendirilse de , tepkiyi genel olarak değerlendirdiğimiz de şu sonuç ortaya çıkar.
Son dönemlerde puan kaybeden, etkisi azalan ve seçim olsa oy kaybeder denilen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hala güçlü ve etkili olduğunun kabulüdür. Yani İnce’nin davranışı Ak Parti tabanına Erdoğan açısından olumlu yansıdı. Kafasında acaba sorusu olan partililer, İnce’nin davranışının ardından Erdoğan’ın hala güçlü olduğunu kabul etti.
Algı önemlidir, her siyasi hareket öncelikle kendi tabanını elinde tutmaya çalışır ve bu yönde sürekli açıklamalar yapar, strateji üretir. İnce’nin davranışı Ak Parti’ye yaradı.
***
Haftaya yerel yöneticileri bekleyen önemli sorunlara değineceğim. Ekonomik ve sosyal değişimlerin yanı sıra siyasal manevralara da şahit olacağız gibi görünüyor. Ufukta soruşturmalar ve incelemeler mi var ?
Haftaya pazartesi görüşmek üzere.. Keyifle kalın..